2018 yılında İç İşleri Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan “Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES)” acil durumlarda aklımıza gelebilecek acil müdahale uygulaması.

KADES’in tanıtımları yapılmaya başlanıldığında bende özel bir birimimiz olduğunu düşünerek büyük bir keyifle ilgili haberleri takip etmeye başladım. Özellikle ilçemizdeki KADES ile ilgili çalışmaları ve güven masalarını.

Tüm bu süreçleri ilgiyle takip etmemin en büyük nedeni “Law&Order” dizisinden etkilenmemdi. Dizide; aile içi şiddet ve tecavüz suçları ile ilgilenen özel birimin yaşadıkları olaylar konu ediliyor. Benim ilgimi çeken en önemli şey birimde görevli iki kadının daha önce tecavüze uğramış ve özel eğitimler alarak dedektiflik yapmaları ve dolayısıyla kendilerine gelen ihbarlarla olay yerine intikal ettiklerinde, mağdurlara nasıl davranmaları gerektiğini iyi bilmeleriydi. Ayrıca ekipler merkeze ulaştıklarında ilgili savcıyla da iletişim kurmalarında yaşanmışlıklarının etkisini görebiliyorsunuz. Nasrettin Hoca’nın “bana damdan düşeni getirin” misali. Fakat diziyi her izlediğinizde farklı bir samimiyet ve gerçeklik buluyorsunuz. Bu samimiyetin ve gerçekliğin ne olduğunu anlamaya çalıştığım günlerde dizinin başrol oyuncusu Mariska Hargitay’ın bir röportajına denk geldim ve öğrendim ki Mariska Hargitay, zora ve uygunsuz duruma düşmüş insanların hüzünlü hikayelerinden etkilenerek aile içi şiddet ve cinsel saldırı mağdurları için bir vakıf kurmuş ve orada birçok insana yardım eli uzatmış.

İşte o anda bir kez daha fark ettim ki yapılan işlerin başarısının sırrı buydu. Yaptığımız işe inanmamız, gerçekçi ve samimi olmamızdaydı.

KADES ile ilgili broşürlerden, ilgili videolardan ve açıklamalardan öğrendiğim kadarıyla telefonumuza uygulamayı indirdikten ve konumumuzu da açtıktan sonra bir tuşla olay yerine en yakın ekip ve devriye sevk ediliyor. Buraya kadar her şey gayet iyi düşünülmüş ve yapılan açıklamalara göre de kadınlarımızın çoğu uygulamayı indirmiş. Ancak bu süreçte kadın polislerimizin mağdurlarla iletişime geçebilmek adına eğitimlerini ve aldıkları özel bir eğitim olup olmadığı aklıma takıldı. Bununla birlikte bundan sonraki süreci de merak ettim. Broşürlerden, tanıtım videolarından, İç işleri Bakanlığının, Samsun İl Emniyet Müdürlüğünün sitelerinden ve sosyal medyalarından taramalar gerçekleştirdim. Öğrendiğim şey ekiplerin broşürleri vatandaşlara dağıtıp sözlü açıklamalar yaptıkları ve birkaç resim karesi. Sanırım ben bir kadın olarak ülkemizde kadın şiddetine, mağduriyetliğine dair yaşanılan onca hüzünlü olaylardan sonra ve her birimizinde potansiyel şiddete maruz kalma olasılığımızdan dolayı, konu ile ilgili daha detaylı bir tanıtım, açıklama ve bilgilendirme bekledim.

Kendimce araştırmalarıma devam ettikçe “güven masaları” ilgimi çekti. Konu ile ilgili hassasiyetlerini her fırsatta dile getiren İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Polis Merkezi Amirliklerine gelen mağdurlarla daha etkili iletişim kurmak amacıyla oluşturdukları “Güven Masalarında” görev yapmak üzere 3000 kadın polis memuru alındığını ve hepsine özel eğitimler verildiğini aktarıyordu. Yine yapılan açıklamalara göre şiddete, istismara uğramış kadınlarımız KADES vasıtasıyla, ilgili ekipler tarafından Polis Merkezi Amirliklerine intikal ettirilip “Güvenlik Masasına” gelindiğinde, masada ki görevli kadın polisler tarafından, gerekli yardım ve yönlendirme hizmeti verilecekti. İşte burada tam da şu soruyu soruyor insan; “YA SONRA?” Çünkü ben sonrasına rastlayamadım. Olurda bir gün yolumuz bu masalara şiddet, istismar vs. gibi nedenlerle düşerse (ki tek temennim hiçbir kadının böyle bir sebepten ötürü yolunun düşmemesi) şiddet karşısında dik durmamız, o anda kendimize olan güvenimizi koruyarak aklı selim kararlar verebilmemiz ve bütün kavşakların çıkmaz yollara dönüşmemesi için bize yardımcı olacak kadın polislerimizin eğitimleri, meslekleri itibariyle almış oldukları özel eğitimler nelerdi? Ve bizi bu aşamada neler bekliyordu. Ve elbette en önemlisi bizleri ne kadar anlayabilecek ve ne kadar yardımcı olabileceklerdi?

İlçemizdeki KADES ile ilgili yapılan çalışmaları takip ettiğimde ise Bafra Kaymakamlığı’nın resmî sitesin de 25 Kasım 2020 tarihinde ilgili birimler ile yapılan toplantıya ve aynı gün Cumhuriyet meydanında broşür dağıtmak adına kurulan stanttı ziyaretlerine rastladım.

KADES ile ilgili broşürü ise T.C. Bafra İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliğinden temin ettim. İlgilenenler oradan temin edebilirler. Stantta veya konu ile ilgili sözlü açıklama yapan ekiplerle caddelerde karşılaşmadım.

Ancak benim yine de merak etmediğim şeyler yok değil. Mesela ilçemizde konu ile ilgili kaç kadınla iletişime geçildi? Kaç kadınımız KADES’i telefonlarına indirdi? Kaç arama oldu? Ve işte asıl soru “ya sonra ne oldu?”

Bildiğim en önemli gerçeklerden bir tanesi “gerçekten özgür olanın seçeneğinin olacağı.” Bu durumda bir kadın olarak size sormam gereken asıl soru şu; siz yetkililer size gelen kadınlarımıza gerçekten seçim hakkı sunuyor musunuz? Yaptığınız işe inanıyor, sorunlara gerçekçi ve samimi yaklaşıyor musunuz?

İnanıyorum ki tüm zorlu çalışma koşullarına rağmen ellerinden gelen tüm hassasiyeti gösteren emniyet ve jandarma ekiplerimizden ve ilgili kuruluşlardan bir kadın olarak tek ricam hani şu hiç ağzımızdan düşürmediğimiz “bu kadar kadın şiddete maruz kaldı”, “kadınlarımız çok değerli”, “kadınlarımızı önemsiyoruz”, “kadınlarımıza yapılan şiddeti kınıyoruz” söylemlerimizi bir kenara bırakarak el ele milletçe gerçekçi çözümler üretmek.

Biz kadınların ihtiyacı olan tek şey çözümler…

Bu vesileyle emniyet ve Jandarma birimlerimizi göstermiş oldukları hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum.

Sağlıcakla kalın…