Tekin, "Çevremizi saran tehditleri iyi görmeli ve yeni yasama yılında Türkiye'nin önündeki engellerin ortadan kalkması için yeni bir başlangıç olmasını diliyorum" dedi.

Türkiye'nin ciddi bir beka mücadelesi verdiğine dikkat çeken MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin, "Ülkemizde ve yakın coğrafyamızda yaşadıklarımız yeni yaşanan gelişmeler değil aksine, Türk milletine karşı hesaplaşmanın işaretidir. Emperyalizm, her türlü oyunu oynamakta ve bu oyunlar karşısında ise ülkemizin güvenliği de diken üstündedir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket 'Bana ne' diyerek köşeye çekilme lüksü olmayan aksine misyonunun gereğini yapmakta olan bir harekettir. Milliyetçi Hareket Partisi Türk Milleti'nin yüz akı, Türkiye'nin gerçek ve potansiyel gücüdür" diye konuştu.

25 Eylül'de yapılan sözde referandumun büyük Kürdistan'ın ön çalışması olduğunu vurgulayan Tekin, sözlerine şöyle devam etti; "Türkmenlerin, Türkiye'de hak ettikleri değeri görmeleri, Milliyetçi-Ülkücü Hareketin arzu ettiği bir durumdur. Çok şükür artık bu değer gösterilmeye başlanmıştır. Yıllardan beri söylediğimiz ve bütün dünyaya öğretmemiz gereken durum, Kerkük'ün Türk oluşu ve ebediyete kadarda Türk kalacağı gerçeğidir. Bu gerçeği kararlı duruşumuz ve atacağımız doğru adımlarla, vatanımıza kastetmek isteyen güçlerin suratlarına bir tokat gibi vurmalıyız. Kökleri binlerce yıla dayanan Türk Devlet geleneği ve gücünü geleneklerinden alan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, değil peşmerge başı Barzani, bütün Cihan bir araya gelse karşısında duracak ve gerekli cevabı verecek güçtedir. Tarih boyunca mazluma merhametini, zalime zulmetini göstermekten hiç bir zaman çekinmeyen Büyük Türk Milleti, bu günde aynı asaletli duruşu gösterecek kararlılıktadır. Fakat sabrımızı ve sınırlarımızı zorlayarak açık arama gayreti içerisinde olan kendini bilmezlerin varlığı ve ülkemiz üzerinde yaptıkları hesaplar, bir orta oyunu gibi açık ve net bir şekilde sahnededir. Kendilerinin yazdığı ve yine kendilerinin sahneye koyduğu bu oyunu bozup, tiyatrolarını başlarına yıkacak olan, Türk Milletinin tarihinden ve geleneklerinden gücünü alan Milliyetçi-Ülkücü Hareket olacaktır. Barzani ve ipini tutanlar bir an önce girdikleri yanlış yoldan dönmeli ve Irak'ın toprak bütünlüğünü bozacak hamlelerden vazgeçmelidir. Aksi durumda 1926 Ankara Antlaşması ve uluslar arası antlaşmaların verdiği hakları kullanmakta tereddüt yaşamamalıyız. Böyle bir durumda Liderimiz Devlet Bahçeli beyin de dediği gibi "O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak; 81 Düzce'den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır. Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri bir birinden farklı açıklamalar yaparak, kendi aralarında çelişki içerisinde oldukları görüntüsünü derhal terk edip, Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli beyin önerilerini dikkate alarak Devletimizin, misakı milli sınırlarımız ve Türk Dünyası ile ilgili izleyeceği politikaları, kararlı bir şekilde, birlik ve beraberliği sağlamış olarak aktarmalıdır. Unutulmamalı ve göz ardı edilmemelidir ki, Ülkücü hareket var oldukça Türk ve İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlar başarısız olmaya mahkûmdur."