Servet Somuncuoğlu'nu bu gece geçirdiği bir kalp krizi sonucu kaybettik.

Anadolu ve diğer Türk coğrafyalarındaki kaya yazıları ve resimleri üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan gazeteci, yazar, fotoğrafçı, belgesel yapımcısı, programcı... Hepsinde de yetkin ve başarılı bir isimdi Servet Somuncuoğlu.  Türk kültür tarihine yaptığın hizmetlerle sen zaten ölümsüzleşmiştin Servet Somuncuoğlu. Sen sanma ki maddi ölümün, bu gerçeği değiştirecek.

Türklerin ayak izlerini adım adım takip etti. 4 yılda 150 bin km gezdi bu sevdası için. Gökle yer arasında kılınmış olan Türkoğlunun maddi manevi bütün mirasının peşinden koştu. “Saymalıtaş Gökyüzü Atları”,  "Sibirya'dan Anadolu'ya Taştaki Türkler" ve “Damgaların Göçü: Kurgan” isimli kitapları Türklerin yeryüzündeki ayak izlerini bulmuş ve gün yüzüne çıkarmıştı. Sadece basılı kağıtlara nakşetmedi bu mirası Servet Somuncuoğlu; çağın kendisine sunduğu teknolojik imkanlardan da yararlandı. Hem filme aldı hem fotoğraflarını çekti. Rusya, Çin, Moğolistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Kosova, Macaristan ve Avusturya gibi dünyanın birçok ülkesinde fotoğraflar çekti. binbir emek ve güçlükle çektiği bu fotoğraflarını cömertçe paylaştı herkesle. onun sayesinde gitmediğimiz yerlere gitmiş, görmediğimiz yerleri görmüş gibi olduk.

"Altın Elbiseli Adam", "Damgaların Göçü" ve "karlı dağlardaki Sır" adlı belgeselleri bile Türk dünyasına yaptığı hizmetler için tek başlarına adının ölümsüzleşmesi için kâfidir.

Çok üretken bir yazar, çalışkan, başarılı bir yönetmen, iyi bir fotoğrafçı ve her şeyden önemlisi alçakgöüllü, iyi bir insan... Dünyada bu özelliklerin hepsini kendisinde toplayabilmiş kaç insan vardır?

Dünyada bütün göçler vakti zamanı geldiğinde, şartları oluştuğunda ya da mecbur kalındığında gerçekleşir. "Damgaların göçü" belki binlerce yıl sürdü.  Kavimler göçü de yüzlerce yıl. İnsanoğlunun uçmağa göçü ise bir nefes alımı kadar kısa bir "an"da oluverir. Ahiret için yaptığımız manevi hazırlığı saymazsak bu göçün şartlarını, zamanını kimse bilmediği için bu göçe hazırlık da olmaz. Hep hazırlıksız yakalar insanoğlunu. Öyle ki Servet Somuncuoğlu'nun bu dünyadan göçüne biz çok hazırlıksız yakalandık. Ne söyleyeceğimizi, nasıl söyleyeceğimizi, ne düşüneceğimizi bilemedik. Belki onun hakkında çok daha güzelini, daha veciz ifadelerle söylemek mümkün olurdu. Fakat bu ani gidişin bizde bıraktığı şaşkınlık ve şok inanın kalem oynatmamıza imkan vermiyor.

Ama şu kadarını söylemek zannederim güzel insan Servet Somuncuoğlu için bir borçtur: Sibirya'dan Anadolu'ya bir "Servet" geçti, geçtiği yerde ve gökte hoş bir seda bıraktı. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.