MHP Samsun Milletvekili A. Adayı Prof. Dr. İlyas Topsakal Bafra55net’e Özel Açıklamalarda Bulundu.
Bafra Ülkü Ocakları’nın daveti üzerine düzenlenen iftar programına konuk olan Milliyetçi Hareket Partisi Samsun Milletvekili Aday adayı ve İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlyas Topsakal, Bafra55.net mikrofonlarına özel açıklamalarda bulundu.
MHP Samsun Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. İlyas Topsakal, Gençliği temsil eden Bafra ülkü Ocaklarına davetleri için teşekkür ettiğini belirterek yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdir: “Ocak demek aile demektir. Türklüğün bir tarafı da İslam olduğuna göre, İslam’ın en önemli günleri olan oruç döneminde de iftar yaparak siz gençleri gönlüne dinine bağlayan bu faaliyetler için de ayrıca teşekkür ediyorum. İnsanlara toplu olmayı, güçlü olmayı, millet olmayı öğretiyorsunuz. Bilimsel çalışmalarla anlatırsınız ama göstermek ayrı bir değer. Bunun için de teşekkür etmek gerekir. Türk milliyetçiliğinin Ülkücü hareketinin, Türk milliyetçiliğinin siyasi hareketinin temelinde elbette Milliyetçi Hareket Partisi var. Ancak onu besleyen bir kanalımız, ırmağımız, bir nehrimiz var bu da ülkü ocakları.
Türk milleti varolduğundan günümüze bu ocak ruhu Türk milleti olma şuuru bize atalarımızdan devredildi. Ama Cumhuriyet döneminde siyasi hareket olarak da Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş tarafından organize edildi. Bize emanet olarak bıraktı.
Ben bugün son dönemdeki siyasi hareketlere girmeyeceğim. Bugünkü konumuz ruh ve medeniyetimiz olsun. Siyasetten daha üst noktaya taşımak gerekir bazen konuşmalarda bunu. O yüzden gençler kendilerini yetiştirirken bu ocaklarda aileleriyle beraber, ailenin ne kadar kıymetli olduğunu, bir kadının ve erkeğin ne kadar kıymetli olduğunu yetiştirirken çocukların da bu devlet için ne kadar önemli olduklarını öğrenecek bir mekanda olmaları açısından da bizim davamız ve ocaklarımız önemlidir. Türk tarihinde çok büyük kırılma anları vardır. Tanzimat’tan sonra en büyük kırılma Türk devletinin kuruluş iradesidir.
1960’lı yıllarda da, 1980’den sonraki bütün kırılma noktalarında da milliyetçileri ya da ocakların görürüz. En son 2016 yılındaki büyük kalkışma harekatında da ülkücülerin duruşunu görürüsünüz. Yine en son devletini milletini ayağa kaldırdığını göreceksiniz. Devletimize, milletimize bir bütün devlet bıraktığını bir miras olarak bıraktığını göreceksiniz. 2013’ten 2016’ya o çalkantılı yıllarda hele 2010’dan sonraki devletin kırılma noktalarında milliyetçi hareketin duruşunu göreceksiniz. Türk dünyası devletleri teşkilatının yeniden şekillendiğini kızıl elmanın yeniden şekillendiğini göreceksiniz. Eğer orada bu duruş gösterilmeseydi ve Türkiye cumhuriyeti devleti Ülkücüler veya Türkiye Cumhuriyeti devletini sevenler tarafından o gün sahiplenmemiş olsaydı, bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinde tıpkı; Suriye, Irak, Libya’daki karışıklıkları görecektiniz. İnsanlarımızın birbirini sokaklarda öldürdüklerini görecektiniz. Kızlarımızın, kadınların perişan olduklarını görecektiniz. O yüzden bu şeref, Ülkücü harekete ve onun liderine yeter. Şöyle bağlayabilirim özet olarak, dünyadaki milliyetçiliği; dünyadaki istikrarsızlığın ve bilinmezliğin karşısında görebilirsiniz.”