Romatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Zahiroğlu, romatizmal bir hastalık olan ‘ankilozan spondilitin’ kalıcı omurga bozukluğu ve boyun tutukluğuna yol açabildiğini, erken tedavi ve egzersiz ile kalıcı hasarların önüne geçilebileceğini söyledi.
Ankilozan spondilit, halk arasında “iltihaplı omurga romatizması” olarak bilinmekle birlikte bu hastalıkta güçlü genetik bulgular da söz konusu. Yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 0,5’ini etkilerken, çocukluk ve ileri yaşlar da dahil olmak üzere her yaşta görülebilir. Çoğunlukla genç yaşlarda ortaya çıktığını belirten Samsun Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Zahiroğlu, ankilozan spondilit ile ilgili bilgi verdi.
Erkeklerde daha sık görülebilir
Hastalığın erkeklerde, kadınlara oranla 2-3 kat daha fazla olduğunu belirten Samsun Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Zahiroğlu, “Bel ağrısının genç yaşlarda ortaya çıkması, bel ağrısının 3 aydan fazla sürmesi, sinsi başlangıçlı olması, istirahatle ağrının ve tutukluğun artması, sabahları boyun, sırt bel ve kalçalarda tutukluk olması, ağrının egzersizle ve hareketle azalması, gece yarısında ağrı ile uyanma biraz hareket edip rahatlama temel bulgularıdır. Topuklarda ağrı, eklemlerde şişlik olması, sedef döküntüleri, kanlı ishaller ve gözlerde kızarıklık gibi ek belirtiler de bazen birlikte görülebilir” diye konuştu.
Yaşam kalitenizi korumak için erken tanı
Tedavi edilmediği takdirde ankilozan spondilit hastalığı yaşam kalitesini düşürdüğünü aktaran Uzm. Dr. Yeliz Zahiroğlu, “Kalıcı omurga bozukluğuna özellikle kamburluğa ve kalıcı boyun tutukluğuna neden olabilir. Eklemlerde ve bağlarda kalıcı hasara neden olabilir. Bu durum hastalarda engellilik riski oluşturur. Erken tanı ve tedavi bu olumsuz durumları engellemek için önemlidir. Bel ağrısı ve kalçanın arkasında ağrı başladığı zamanlarda hasar oluşmadan tanı konulabilir ve tedavisi başlanabilir. Uygun egzersiz yöntemleri de eklenerek gerekli tedaviler erkenden verilmelidir” dedi.