DEĞİŞMEYEN ERMENİ GERÇEĞİ VE HOCALI KATLİAMI

Yaşar Vural Yazdı Değişmeyen Ermeni Gerçeği ve Hocalı Katliamı.

İnsanlığın öldüğü bir yerde, ölenlerin sayısal olarak bir değeri var mıdır? Şu kadar kişi katledildi, şu kadarı sakat bırakıldı, şu kadarı da yaralı demenin ne manası var? İnsanlıktan nasiplenmemiş Ermeni canilerin 21 yıl önce Dağlık Karabağ Bölgesi’ndeki Hocalı’da yaptığı katliam, vahşetin her türlüsünü içinde barındırmaktadır.

Son yüz yıldır Türk coğrafyasında Ermenilerce işlenen insanlık suçları her türlü tarif ve tanımdan uzaktır. Bu sebeple Hocalı’daki soykırımı Anadolu çok yakından tanımaktadır.  Birinci Dünya Savaşı yıllarında ve Millî Mücadele Döneminde Ermeni canilerin katlettiği Türkler, bugün toplu mezarlardan çıkarılmakta, Ermeni Terörünün iç yüzü gözler önüne serilmektedir. Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı’da her taş, her toprak bu caniliği anlatmakta, rüzgar onlarca yıldır Ermenilerin zulmünü fısıldamaktadır kulaklara. Aslında Ermenilerin Türklere uyguladığın katliamın tek ispatı toplu mezarlar değildir. Birçok yabancı gözlemci ve yazar, yabancı diplomat tarafsız gözle yaşananları kayıt altına almış hazırladıkları raporlarda ve yazdıkları anılarda bunları yayımlamışlardır. Ermeni katliamlarının bir tarafı olarak Türk belge ve kayıtlarına inanmayanlar açıp bu yabancı kaynaklara bakabilirler. Hatta Ermeniler, giriştikleri bu katliamları birçok kez kendileri itiraf etmişlerdir. Özellikle hocalı katliamı sonrasında bazı Ermeni gazeteci ve yazarların anılarında bu katliamı detaylarıyla gözler önüne serdikleri görülmektedir. Biçare ihtiyarları, masum çocukları, hamile kadınları, kızları nasıl öldürdüklerini, bu işi yapmaktan nasıl zevk aldıklarını gururla anlatmaktadırlar. Yaptıkları katliamdan yıllarca sonra bile, en ufak bir pişmanlık bile duymadan güya ne kadar doğru bir iş yaptıklarını anlatmaktadırlar.

Daha dün dünyanın gözü önünde binlerce masumu katledenler bugün yüz yıl önce yaşanmış zorunlu bir tehciri dünyaya soykırım diye yutturmaya çalışıyorlar ve maalesef bunda da başarılı oluyorlar. Gerçi bu durumu anlamakta hiç zorlanmıyoruz. Ermenilerin Hocalı’da yaptıkları katliamla aynı tarihlerde Sırplar da Müslüman Boşnak ve Türklere Bosna’da toplu katliama girişmişlerdi. Avrupa’nın göbeğinde yaşanan bu insanlık ayıbına, sözüm ona insan hakları savunucusu Avrupa seyirci kalmıştı. Söz konusu Türkler olunca Avrupa’nın nasıl bir çifte standart uyguladığını, nasıl olayları görmezden geldiğini çok iyi biliyoruz. Bu sebeple yüz yıl önce Osmanlının Ermenileri zorunlu göçe tabi tutmasını dünyanın ve Avrupa’nın soykırım diye tanımasını çok da anormal görmemek gerekir. Fotoğraf ve video gibi önemli kanıt ve belgelerle Ermenilerin Hocalı’da işledikleri vahşet tüm dünyanın gözleri önüne serilmiş olduğu halde, bu insanlık suçuna kayıtsız kalanlardan insaf ve anlayış beklemek çokça saflık olur.  

Türk milleti, kendine düşman yaratmaya meraklı bir millet değildir. Ancak Türk milleti kendisine karşı girişilen insanlık suçlarını, aşağılık ve namussuz tertipleri, kalleşlikleri de unutmamalıdır. Tarihin maalesef tekerrür ettiğini 21 yıl önce Hocalı’da gördük. Türkiye toprakları üzerinde emelleri olan ve bu emellerini kitaplarına, siyaset belgelerine işleyen sicili bozuk ve belli olan Ermenilerin fırsat bulduklarında aynı şeyleri çok rahatlıkla yapabildikleri gördük ve yine görebiliriz. Bu sebeple Hocalı’daki katliamı unutmamak bu gerçeği de unutmamaktır.

BAFRA Haberleri