Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. İbrahim Akkurt, bel ve boyun fıtığı ameliyatlarında tercih edilen mikro cerrahi yönteminin diğer yöntemlere göre komplikasyon oranının çok düşük olduğunu, hastanın 3 saat sonra ayağa kalkabildiğini ve ertesi gün taburcu olabileceğini söyledi.
Samsun Hastanesi'nde hasta kabulüne başlayan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. İbrahim Akkurt, mikro cerrahi bel ve boyun fıtığı tedavisinde kullandıkları yöntemin avantajları hakkında bilgiler verdi. Mikro cerrahi yönteminin, açık yöntem ile gerçekleştirilen arasındaki farkları belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. İbrahim Akkurt, “Ameliyat bölgesinde en fazla 2-2,5 cm'lik bir ameliyat kesisi olur ve hastanın ameliyat bölgesinde dikis¸ (sutur) olmaz. Dikişlerini aldırmak gibi bir sıkıntısı olmaz. Ameliyat esnasında mikroskop kullandığımız için her hangi bir sinir, omurilik, omurilik zarı yaralanması gibi olaylar en düşük düzeydedir” dedi.
Komplikasyon oranının çok düşük olduğunu dile getiren Opr. Dr. İbrahim Akkurt, “Hastanın omurilik bölgesinde kullanılan mikroskop ve mikro cerrahi aletler sayesinde bel fıtığı ve omurilik siniri ayrımı ayrıntılı bir şekilde görülmekte ve bu şekilde omurilik hasarı yahut felç¸ riski ac¸ık bel fıtığı ameliyatlarına göre minimuma hatta sıfıra inmektedir.
Diğer yöntemlere göre komplikasyon oranı çok daha düşüktür. Hastanın ağrı ve baskı yapan fıtığı tam olarak çıkarılır ve baskıya maruz kalan sinirin rahatladığı net bir şekilde gözlenir ve bu şekilde tekrar fıtık oluşumunun önüne yüksek oranda geçilir” diye konuştu.
Ertesi gün taburcu
Tedavinin ardından gelişen süreci de aktaran Dr. Akkurt, şunları söyledi:
“Hasta ameliyat olduktan 3 saat sonra kendisi ayağa kalkar ve gerekli ihtiyaçlarını kendisi karşılar ve ertesi gün taburcu olup günlük hayatına geri dönebiliyor. Mikro cerrahi yöntemle ameliyat olan hastanın aylarca istirahat yapmasına gerek yoktur. Ameliyat sonrası 20 ila 30 gün arasında işine yahut normal hayatına dönebilir. Mikro cerrahi yöntemde, açık cerrahiye oranla komplikasyon riski çok düşüktür.”