Milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren Yeni Ekonomi Programı içerisinde tamamlayıcı emeklilik yer alıyor. Yeni sistemde emekli olan çalışanların maaşlarında herhangi bir kayıp yaşanmadan ikinci maaş almaları hedefleniyor. Sistemin hayata geçmesi ile emeklilşk süresi kısalacak ve emekli gelirleri artacak.

Sistem dünyada bir çok ülke tarafından kullanılıyor. Her ülke kendi sosyal güvenlik sistemine adapte ettiği yöntem ile emeklilik yaşlarını düşürürken emekli maaşlarını da artırıyor. Türkiye’de 2017 yılında başlanan Bireysel emeklilik sistemi getirilmiş ve katılım zorunlu hale gelmişti. Bu sistemde yüzde 25 devlet katkısı verilirken diğer yandan kadınlara ise üölü devlet desteği sağlanmıştı.

Tamamlayıcı emeklilik sisteminde gelir artırma ve emeklilik sürelerinin düşürülmesi hedef alınacak. Yeni sistemde zorunlu katılım esas alınacak. Çalışanlar bu sistemle ekonomik olarak zorlanmadan tasarruf ederek birikim yapmış olacak. Bu sistemle birlikte 10 yıl sistemde kalan ve 56 yaşına gelen vatandaşlar emekli olabilecek.

 

Devlet katkılarının yanında iş veren katkısı da sağlanacak. Çalışan kendi birikimi, iş veren katkısı ve devlet desteği ile rahat bir şekilde birikim yapabilecek. Hayata geçirilmesi düzenlenen yeni sistemde çalışanların çalıştıkları dönemde aldıkları maaşları emekliliklerinde almaları sağlanacak. Böylelikle emekli olunduğunda rahat bir yaşam sağlanması gerçekleştirilecek.

ÇALIŞMA GÜCÜ KAYBI

Bu halk arasında erken emeklilik olarak biliniyor. Ancak ülkemizde hem engelli hem de hastalık nedeniyle işgücü kaybına uğramış milyonlarca kişi var. İşte bu kişiler daha düşük primle emekli olabiliyor.

RAPORDAKİ ORAN

Buna malulen emeklik deniyor. Malulen emekli olabilmek için gerekli ilk ve en önemli şart, çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olduğuna dair sağlık kurulu raporu. Bu raporun alınabilmesi için kişilerin bulundukları il veya ilçedeki SGK merkezlerine başvurmaları ve yetkili hastanelere sevk edilmeleri gerekiyor. Yani SGK’nın sevki şart.

1800 GÜNLE EMEKLİLİK NASIL OLUYOR?

Sevkin SGK üzerinden yapılmasının nedeni, yalnızca sağlık kurulu raporunun malullük aylığı almak için yeterli olmamasıdır. Kişi, çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olduğunu belgelese bile en az 1800 gün prim ödemesi gerekiyor. Malul kişinin en az 10 yıl sigortalı olması da aranan diğer bir şart. Yani, malullük aylığı alınabilmesi için 10 yıl sigortalı olma koşulu bütün maluller için gerekli değil.

BAKIMA MUHTAÇ İSE

Malul kişi eğer başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda ise 10 yıldır sigortalı olma koşuluna tabi olmaksızın malullük aylığı alabilir. Ancak sağlık kurulu raporunda bu yönde bir ibare bulunmuyorsa, bu durumda sigortalının malul sayılabilmesi için hem 5 yıl ödenmiş priminin olması, hem de en az 10 yıldır sigortalı olması gerekir.

KANSER HASTALARINDA DURUM

Kanser türüne göre değişmekle birlikte, malullük aylığı almak için gerekli prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık şartlarını sağlayan kanser hastalarına teşhisten itibaren 1 yıl içinde başvurmaları şartıyla sağlık kurulu raporu aranmadan malullük aylığı bağlanıyor. Teşhisten itibaren 1 yıl içinde SGK’ya başvuranlar 18 ay süreyle malul sayılıyor. 18 aylık sürenin sonunda kanser hastalığına bağlı olarak çalışma gücünde kayıp söz konusu ve bu kaybın oranı en az yüzde 60 ise bu kişiler malullük aylığı almaya devam ediyor. Çalışma gücünde kayıp yüzde 60’ın altındaysa malullük aylığı kesiliyor.