Profesörden kanser hastalarını sevindirecek açıklama
Profesörden kanser hastalarını sevindirecek açıklama: "Vakaların yüzde 50’si kesin tedavi ediliyor"
Kanser hastalıkların yüzde 50’sinin kesin tedavi ettiklerini söyleyen Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İdris Yücel, "Kanser, kamuoyunun gözünden 'korkunç' hastalık olarak biliniyor. Bizim için öyle değil. Biz onunla baş etmesini biliyoruz. Kanser vakalarının en az yüzde 50’sini kesin tedavi ediyoruz” dedi.
Samsun Hastanesi ‘Dünya Kanser Günü’ nedeniyle farkındalık oluşturmak için etkinlik düzenledi. Hastanenin girişinde kurulan stantta vatandaşlara bilgilendirici broşürler dağıtıldı. Stant önünde ise hekimler açıklama yaptı.
“Biz kanserle baş etmesini biliyoruz”
Kanser hakkında bilgi veren Prof. Dr. İdris Yücel, "Kanser fantastik bir ifadeyle bir insanın kendi hücresinin kendisine ihanetidir. Bizim vücudumuzdaki herhangi bir hücre karakter değiştirerek saçma sapan işler yapmaya başlar. Hücrelerin vücudumuzda her birinin ayrı bir görevi var. Bu görevin dışına çıkıp anlamsız bir şekilde çalışmaya ve çoğalmaya başlıyor. Çoğalıyor ve 2, 4, 6 8 şeklinde logaritmik gidiyor. Sonra sizin vücudunuzu yemeye başlıyor. Olduğu yerde de kalmıyor. Başka organlara da gidiyor. Tedavi edilmezse şahsın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanıyor. Genel olarak ölümcül bir hastalık olarak biliniyor. Bizim açımızdan öyle değil. Tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken tanı çok önemlidir. Kanser vakalarının en az yüzde 50’sini kesin tedavi ediyoruz. Ölüme sebep veren hastalıklara baktığımız zaman dünyada kalp hastalıkları birinci sırada, ikinci sırada kanser geliyor. Kanserin çıkardığı gürültü daha fazladır. Kamuoyunun gözünden korkunç hastalık olarak biliniyor. Bizim için öyle değil. Biz onunla baş etmesini biliyoruz. Elimizde çok güzel imkânlar var. Çok yeni tedavi yöntemleri var. Yeter ki insanlar bu konuda bilinçli olsunlar” diye konuştu.
“Şeker size, bana ne kadar zararlı ise kanser hastalarına o kadar zararlıdır”
"Kanserli hastaların şeker almamalı" sözünün bir şehir efsanesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yücel, “Öyle bir şey yok. Şeker size, bana ne kadar zararlı ise kanser hastalarına o kadar zararlıdır. Fazla şeker zehirdir. Tavsiye edilmez. Fazla şeker kilo aldırır. Biz kanser hastalarının kilo almasını istemiyoruz. Ayrıca obezitenin kanser nedenlerinden biri olduğunu da biliyoruz” şeklinde konuştu.
“Alternatif tıp diye bir şey yok”
Tıbbın alternatifinin olmadığını ileri süren Dr. Yücel şunları söyledi:
“Alternatif derken bile bir yanlışlık var. Tıbbın alternatifi tıptır. Tıp gibi bir alanda başka bir alternatif olamaz. Her yıl milyarlarca dolar harcanıyor kanser hastalığı için. Tedaviler, ilaçlar için o kadar çok para harcanıyor. Birileri kalkacak diyecek ki 'şu ekstre ile bu otla ben kanseri tedavi ediyorum.' Yok böyle bir şey. Alternatif tıp diye bir şey söz konusu değil. Bazı bitkilerin beslenme alışkanlıkları ile kanserle ilişkisini biliyoruz. Kanser olmuş bir insanı bitki ile tedavi edemezsiniz.”
“Erkeklere oranla 100 kat daha fazla meme kanseri kadınlarda gözüküyor”
Meme kanseri ile ilgili bilgiler aktaran Genel Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Ali Arslan ise "Meme kanseri dünyada en sık görülen kanser türü olarak etkisi göstermektedir. Neredeyse 8 kadından 1’inin meme kanseri olacağına dair bilgi söz konusudur. Burada erken tanı çok önemlidir. Ne kadar erken teşhis koyabilirsek o kadar yüzde 100'e yakın oranda tedavi sağlama imkanımız söz konudur. Mutlaka kadınlarımızı bilinçlendirmemiz lazım. Özellikle 20 yaşından sonra her kadının kendi meme muayenesini yapması ve bunu bilmesi çok önemlidir. Belirli periyotlarla hekim muayenesi ve 40 yaşında senede bir defa mamografi çektirmesi çok önemlidir. Meme kanserinde kadınlarda en önemli risk faktörü hastanın kadın olmasıdır. Çünkü erkeklere oranla 100 kat daha fazla meme kanseri kadınlarda gözüküyor. Bunun dışında kadınların erken menopoza girmesi ve bazı genetik yatkınlarından dolayı risk faktörleri var. Bunlar aslında kişinin kendisinin önleyemeyeceği risk faktörleridir. Bunlar dışında kişinin kendisinin de önleyebileceği risk faktörleri de söz konusudur. Aşırı beslenme, obezite, alkol kullanımı, aynı zamanda kişinin hiç doğum yapmamış olması önemli risk faktörleridir” açıklamasında bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.