MHP’DEN İSRAİL'E KINAMA
Her geçen gün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir.
Dün kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören Avrupa’nın merkezinde Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarımızda taze iken; Suriye’de her gün bir insanlık dramı yaşanırken; Arakan’da naklen soykırımlarda kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken; milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kalmıştır. Silahların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan sömürgeci ülkeler arasında değişirken; ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir”
İlk kıblemizin bulunduğu Filistin 1948 yılından beri yüzlerce yıllık ‘Büyük İsrail Projesi’ çerçevesinde adım adım işgal altına alınmıştır” “İslam’ın ilk kıblesinde dahi ezan-ı Muhammedî’nin yasaklanması, son olarak da Kudüs’ün işgalci siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslâm âlemine hatırlatıyoruz. Alem-i İslam’ı reel politik kaygılardan arınarak, Amerika’dan, İsrail’den değil Allah’tan korkmaya ve O’na (cc) teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin’in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir”
Maalesef bu kutlu mabedimiz, uluslararası camiada devlet vasfı taşıyan ve gerçekte son derece organize bir terör örgütü gibi davranan İsrail’in, türlü entrikalarla mübarek şehir Kudüs’ü yahudileştirme politikalarının son halkası olarak, belirli gün ve saatlerde belirli yaş guruplarına kapatılarak zamansal, etrafındaki camilerin yıkılıp yerlerine sinagoglar inşa edilerek mekânsal ayrıştırma ve yutma politikalarından sonra şimdide Cuma namazlarını kılmak üzere ibadetlerini yerine getirmek için mescidlerine koşan Müminlere kapatılmıştır.
Terör örgütü İsrail’in, yaklaşık bir haftadır Mescid-i Aksa ile ilgili kışkırtmaya yönelik yaklaşımlarının Filistin’de kan dökmeye yönelik bir çaba olduğu, emri vakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı yeni planlarına alıştırma oyunundan başka bir şey olmadığı gün gibi aşikârdır.
Tüm Müslümanların toprağı Kudüs ve kutsal mabedimiz Mescid-i Aksa’ya karşı tüm Müslüman devletlerin başta kuruluş felsefesinde Kudüs’ün haklarını savunmak bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da sessizliğe bürünmesi esef verici ve düşündürücüdür.
İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın işgali kabul edilemez, İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez!
Korsan devlet İsrail’in bu tür uygulamalarını nefretle kınıyor vicdanını kaybetmemiş uluslararası camiayı ve Müslüman devletleri bir an önce önlem almaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyoruz.
İnanıyoruz ve diyoruz ki “Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.” Bütün dünya Müslümanları şunu artık anlamalıdır ki; İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşu ancak birlik ve beraberlikte yani kardeşlik ve vahdettedir. Zaman, ümmetin özelde Ortadoğu’da ve dünyanın her tarafında çektiği çile ve ıstıraba “Artık yeter!” demek için haykırma zamanı. Zaman, Haçlı ve Siyonist zihniyetinin dünyalık menfaatleri için Müslümanlara çektirdiğine yeter demenin zamanı. Bütün İslam dünyası bu gerçeği artık görmelidir.
Kamu Oyuna Saygı İle Duyrulur.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.