KORKTUĞUM ŞEY HİKÂYENİN BAŞLANGICI DEĞİL NASIL BİTECEĞİ…

Modern politika yapısal inşa sürecini, iletişim sistemleri ile gerçekleştirir. Özellikle televizyon kanallarında ki politik drama dizileri politikaya dair tartışmaların ve öngörülerin canlanmasını sağlar. Dinlediğimiz ve izlediğimiz her siyasi haberde izlemiş olduğumuz politik diziler aklımızda canlanarak gözümüzün önünden geçmeyi başarır.

Etkili siyasetin gösteri dünyası olduğu şu günlerde, ülke liderlerinin hatta ve hatta lider adaylarının da en renkli ve en şatafatlı siyasi gösterilerini izlediğimiz kanaatindeyim.

Siyasi gösteri deyince de izleyen herkesin aklına inanıyorum ki politika hakkında efsane tespitler içeren ve hakkında en çok konuşulan dizilerden biri olan Hause of Cards gelmektedir. Dizinin kurgusu Frank ve Claire Underwood’ın üstüne kurulmuştur. Frank Underwood başkan olmak ve herkesten bir adım ileriye gidebilmek için sınır tanımayan, hırslı ve hedefe odaklı bir isimdir. Sosyal medya kullanmayan, uyumak nedir bilmeyen, sürekli çalışan, gerektiğinde hiç çekinmeden savaş, terör söylentileri yayarak istediğini alan bir başkan. Eşi Claire’nin ise hırsı ve nefreti ile kendisinden aşağı kalan bir yanı yoktur. Karı koca olarak hedeflerine ulaşabilmek için karşılarına çıkan her ismi inanılmaz entrika, kandırmaca ve kurnazlıkla yenilgiye mahkûm etmeyi başarırlar. Fakat kendilerini bir isim vardır ki fazlasıyla zorlar. Bu isim Will Conway’dir. Will Conway, Underwoodların aksine oldukça gençtir, sempatik ve dengeli bir kişiliğe sahiptir. Herkesin bayıldığı ve güzelliği ile dikkatleri çeken eşi ve sevimli çocukları ile Amerikan halkının beğenisini kazanarak, benimsenmiş bir başkan adayıdır. En büyük özellikleri ise aşırı selfie çekmeleri ve sosyal medyada ailesiyle ilgili çok sık paylaşım yapmalarıdır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi arama motorunun gücüne aşırı inandığı için 24 saat canlı yayın yaparak ailesinin videolarını paylaştığı arama motoruna sahiptir. Kısacası Conwaylar’ın her şeyi vardır. Çocukları, videoları ve twitterları. Oysa ki Undewoodlar’ı anlayan pek kimse yoktur. İki tarafın tek ortak yanı ise oyun kurmayı seviyor olmalarıdır.

Tüm bu artılarına, gösteri alanlarına, takipçilerine ve en önemlisi tüm anket sonuçlarına göre daha fazla oy alıyor olmalarına rağmen; Underwoodlar, Conwayler’ı yarış dışı bırakmışlardır. Underwoodlar yarışı kazanmışlardı. Çünkü Undewoodlar onları en zayıf noktalarından kibarlıkları ve centilmenlikleriyle vurmayı başarmışlardır.

Peki Underwoodlara göre Conwaylerin en zayıf noktası neydi? “Tüm özel anlarını paylaşmalarının utanç verici olması, herkesin sevgisini kazanmak adına çocuklarının videolarını paylaşmalarının aslında Conwayler’ın ne kadar umutsuz oldukları anlamına geldiğini” düşünmeleriydi.

Peki başkan olabilmenin sırrı neydi? Onu da yine dizinin efsane tespitlerinden biri ile cevaplandıralım.

“Başkan olmanın sırrı sadece tüm mücadeleleri kazanmak değil, aynı zamanda onları gururla kazanmaktır.”

Oysa ki günümüzdeki gösteri dünyası; ne entrika, kurnazlık ve kandırmaca ne de sosyal medyalar, takipçiler, arama motoru, sevimli çocuklar, herkesin hayranlık duyduğu eş tüm mücadelelerin kazanılmasına vesile olsa dahi, insanlık onuru ve gururu hiçe sayıldığından dolayı hiç kimsenin kazanamadığını bizlere göstermektedir.

Hedef odaklarımız her ne olursa olsun insanlık onurumuzdan ve gururumuzdan vazgeçmemek dileğiyle tüm okuyucularımıza iyi bir hafta sonu dilerim.