Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Türkiye'nin önemli sulak alanlarından biri olup, son zamanlarda yaşanan kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle ciddi tehdit altında.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, bu durumun ekosistem üzerindeki olası etkilerini ve alınması gereken önlemleri değerlendiriyor.

Kızılırmak Deltası'ndaki kuraklık, sulak alanın temel yapı taşlarından sucul bitkilerin yok olma riskini beraberinde getiriyor. Bu durum sadece bitki örtüsünü değil, aynı zamanda kuşlar gibi birçok canlı türünü de tehdit ediyor. Özellikle göçmen kuşların uğrak noktası olan bu alanlarda suyun çekilmesi, barınma ve üreme alanlarını da olumsuz etkiliyor.

Prof. Dr. Yılmaz'a göre, Türkiye genelinde artan kuraklık sulak alanları önemli ölçüde etkiliyor ve bu durum küresel ısınmanın da bir sonucu olarak gelecekte daha da şiddetlenebilir. Bu bağlamda, deltada su kaynaklarının korunması ve yenilenmesi büyük önem taşıyor. Bilimsel gözlemlerle sürecin takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor.

Sulak alanların sadece doğal çevre için değil, aynı zamanda tarım, balıkçılık ve turizm gibi ekonomik faaliyetler için de stratejik önemi bulunuyor. Bu nedenle, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve sulak alanların korunması, hem doğal hem de insan yapısı tehditlere karşı dirençli hale getirilmesi gerekiyor.

Prof. Dr. Yılmaz'ın vurguladığı gibi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Kızılırmak Deltası'nın geleceği için bu dönemde alınacak tedbirler kritik önem taşıyor. Kuraklık ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla mücadelede bilimsel verilerin ve yerel bilgi birikiminin önemi ise artarak devam ediyor.