İYİ Parti İstanbul M.Vekili Hayrettin Nuhoğlu Deprem sorunu bilimsel çözülür

İYİ Parti İstanbul M.Vekili Hayrettin Nuhoğlu Deprem sorunu bilimsel çözülür

İYİ Parti İstanbul Milletvekili , Kurucular Kurulu Üyesi , Bayındırlık İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyon Üyesi Hayrettin Nuhoğlu

A+A-

17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Büyük Marmara Depreminin 23.cü  yıldönümü dolayısı ile İstanbul’da bulunan ofisinde Bafra 55.NET ve Bafra Barış Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Özdemir’e özel açıklama yaptı.
Röportaj sırasında ise  Bafra'mızın yetiştirdiği önemli iş insanlarından ve aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi, Bilişim Teknolojileri bölümünde öğretim görevlisi olarak görev yapan, Bafra Sağlık Eğitim Vakfı Başkanı, ARSKOM ŞİRKETLER TOPLULUĞU Yönetim Kurulu Başkanı, 27.Dönem İYİ Parti Samsun Milletvekili A.Adayı,İYİ Parti 50 kişilik Merkez Danışma Kurulu Üyesi Bülent Arslan’da hazır bulundu.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili , Kurucular Kurulu Üyesi , Bayındırlık İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyon Üyesi Hayrettin Nuhoğlu yaptığı özel açıklamada,’’ İlk başta 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Büyük Marmara Depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan Rahmet, kederli ailelerine ve ülkemize başsağlığı dileklerimi sunmak isterim. Bende İYİ Parti İstanbul Milletvekili , Kurucular Kurulu Üyesi , Bayındırlık İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyon Üyesi olarak 
Depreme karşı alınabilecek önlemlerin ve depremlerin zararlarının en aza indirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonuna anlamlı bir rapor sundum. 
Ülkemiz deprem üretme potansiyeli yüksek diri fayların olduğu bir coğrafyada yer almasına rağmen ne yazık ki toplumda deprem bilinci oluşmamıştır. Deprem bir doğa olayıdır, afete dönüşmesi insan eliyle gerçekleşmektedir; ortaya çıkan can ve mal kayıplarının sorumlusu yapılaşmanın her kademesindeki yetkililer ve yöneticilerdir.
Deprem afete dönüşen diğer doğa olaylarında olduğu gibi çok ciddi sorunlar ortaya çıkarır. Can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, psikolojik sorunlar, bulaşıcı hastalıklar, ekonomik kayıplar, acil yardım harcamaları, üretim ve gelir kaybı, pazar kaybı, enflasyon artışı, işsizlik ve planlanan yatırımların gecikmesi gibi sayabileceğimiz sorunlar depremin ne kadar korkunç bir felaket olduğunu ortaya koymaktadır.

Tarih boyunca coğrafyamızda çok yıkıcı depremlerin olduğu bir gerçektir. Son yüz yılda ülkemizde meydana gelen depremlerde 100 binden fazla insanımız hayatını kaybetmiştir, 700 bin civarında yapı enkaza dönüşmüştür, 10 binlerce insanımız da sakat kalmıştır. Geçen yıl meydana gelen 3 depremde 168 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu yıl çok şükür ölümlü bir deprem yaşamadık, inşallah yaşamayız da. Ne var ki küçük depremlerde bile herkesin korku ve endişesi hâlâ devam etmektedir. Onun için, deprem konusunda yapılan çalışmaların başarı hikayesi olarak sunulmasını doğru bulmuyoruz çünkü atılan adımlar çok küçük kalmaktadır. Küçük başarılardan mutlu olup oyalanmak bir sonraki depremde gözyaşlarının dökülmesine engel olamamaktadır.
Bu sebeple, depremlerin yer ve özelliklerini biliyor olmamıza rağmen uygulamada başarılı işler yapılamadığı için olumlu sonuçlara ulaşılamamıştır.
Sosyal yaşamın her anı inşaat mühendislerinin ürettiği yapılarda geçmektedir. Toplumun hangi kesiminden ve yaşı, cinsiyeti, mesleği ne olursa olsun herkes, inşaat mühendislerinin eseri olan yapılarda doğuyor, yaşıyor, çalışıyor, eğleniyor ve geziyor. Denilebilir ki inşaat mühendisliği medeniyet mühendisliğidir.

Burada belirteceğim, dikkat çekeceğim en önemli husus ise mühendislerin iyi yetişmediği ve yetersiz kaldığıdır. İnşaat mühendisliği eğitiminin niteliği, fiziki altyapısı, donanımı, ayrılan bütçenin büyüklüğü, bu bütçeden araştırmalar için ayrılan miktar, öğretim üyesi ve öğrenci oranları ile ders müfredatı gibi eğitimi etkileyen bütün faktörler tartışmalı durumdadır. En başta YKS'de düzeltilmesi gereken hususlar vardır. Matematik, fizik, kimya bilmeyen lise mezunlarının inşaat mühendisi olabildiği bir ülkede hiçbir doğa olayı karşısında yeterli tedbir alınamaz. Rastgele mühendislik bölümleri açmak, kontenjanları artırmak ya cehaletin ya da kötü niyetin göstergesidir.

Açıkça ifade ediyorum: Ülkemizin çok sayıda mühendise değil; yeterli sayıda, donanımlı, iyi yetişmiş mühendise ihtiyacı vardır. Onun için bütün mühendislik bölümlerine yeterli sayıda kontenjan tanınmalı ve ilk 100 bin içerisinden öğrenci alınmalıdır. İnşaat mühendisliği için bu şart biraz daha ağırlaştırılmalı, ilk 50 bin içerisinden seçilmelidir. Kontenjanların çoğunlukla boş kaldığı inşaat mühendisliği ikinci öğretim bölümleri tamamen kapatılmalıdır. Altyapısı eksik olan üniversitelerdeki inşaat mühendisliği bölümleri de kapatılarak oradaki teknik imkân ve öğretim üyesi kaynakları diğer üniversitelerde toplanmalıdır. Yeni bölümler de artık açılmamalıdır.


Yapı güvenliğinin sağlanması için güçlendirme seçeneğinin teşvik edilmesi, mevcut yapı stoku göz önünde bulundurulduğunda doğru bir yaklaşım tarzı değildir. Bu anlayışla tehlike giderilmiş olmaz, sadece tehir edilmiş olur.En çok korkulan konulardan birisi depremde aile fertlerinin birbirleriyle haberleşmesinin kesilmesidir. Bu sağlanamadığı takdirde kendi yakınlarının telaşına düşenlerin görevlerinde verimli olmaları mümkün değildir. Haberleşme ağı güncellenerek en kısa zamanda tamamlanmalıdır.

Depremlerde ihmal edilmemesi gereken kesimlerden birinin de engelliler olduğu asla unutulmamalıdır. Her türlü yapılaşmada engellilere uygun tedbirlerin alınmasının yanında onlarla ilgilenecek görevliler de önceden belirlenmelidir. Son Silivri depremini hatırlayanlar olacaktır. Okul boşaltılırken engelli arkadaşının koluna giren iki kişi o çocuğu dışarı nasıl çıkarttıysa bütün Türk insanı, Türk milleti aynı duyguları taşıdığından eminim ama devlet, devlet olarak tedbirlerini önceden almalı, her şey tıkır tıkır işlemelidir.
Ben de iktidarın depremle ilgili yaptığı işleri bir mühendis gözüyle görüp inceledikten sonra diyorum ki: Deprem sorununu çözemezler, keşke yanılsam, yanılsam da olumlu gelişmeler olsa, sorun çözülse. Biz İYİ Parti olarak deprem sorununun kararlılıkla ve bilimsel metotlarla çözüleceğine inanıyoruz. Türk milletinin hiçbir ferdi şüphe etmesin, İYİ Parti iktidarında deprem konusunda mutlaka başarılı işler yapılacak, sorun kökünden çözülecek ve herkes güvenli yapılarda huzur içinde yaşayacaktır.’’diyerek sözlerini tamamladı.

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.