HER BAŞ AĞRISI MİGREN DEĞİL
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Algoloji (Ağrı) Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Fuat Güldoğuş, her baş ağrısının migren olmadığını ancak migren ve gerilim tipi baş ağrılarının kişilerin sosyal yaşamını bozacak derecede sıkıntı oluşturabileceğini söyledi.
Baş ağrıları konusunda açıklama yapan Prof. Dr. Fuat Güldoğuş, baş ağrısının çeşitli nedenlere bağlı olabileceğini, bunların çoğunun günlük streslere bağlı geçici ve kısa süreli baş ağrıları olarak görüldüğünü ifade etti. Güldoğuş, "Ancak iki büyük grup baş ağrısı, kişilerin sosyal yaşamını bozacak derecede sıkıntı oluşturabilir. Bunlardan biri migren, diğeri ise boyun kas ve kemik problemlerine bağlı gelişen gerilim tipi baş ağrılarıdır. Bunlarla beraber, gereksiz ağrı kesici kullanımına bağlı gelişen ve ilaç kullanımı devam ettikçe derinleşerek süren bir baş ağrısı modeli oluşabilir. Baş ağrısındaki böyle bir değişim, baş ağrısının süresinde uzama, küskünlük ve tedaviye cevap alamama şeklinde tarif edilebilir. Ara sıra olan baş ağrıları sanki gün boyu devam eden, geceleri kısmen uyku döneminde sakinleyen, uyanma ile yeniden başlayan ve günlerce süren hatta ‘uzun zamandır hiç ağrısız dönemim olmadı’ diyecek kadar abartılı şekle ulaşabilir” dedi.
AĞRI KESİCİ KULLANIMINA BAĞLI GELİŞEN BAŞ AĞRISI
Ağrı kesici ilaç kullanımına bağlı gelişen baş ağrısının tedavisinde, bir taraftan neden olan ilacın kesilmesi planlanırken diğer taraftan gerçek baş ağrısı nedeninin araştırıldığını ifade eden Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Fuat Güldoğuş, “İlaca bağlı baş ağrısı geliştikten sonra gerçek nedene ulaşmak biraz daha zor olacaktır. Dolayısıyla bu baş ağrısının tedavisinden çok daha önemlisi oluşmasını önlemektir. Önlemenin ana yolu da, baş ağrısının birçok nedeni olabileceğinin bilincinde olmak ve gereksiz ilaç kullanımı yerine bu nedenlerden hangisinin baş ağrısının sorumlusu olduğunu açıklığa kavuşturmaktır.
Özellikle omuz ve boyun kaslarının yanlış kullanımına bağlı gelişen kas sertleşmeleri ve kas içi bozukluklar baş ağrısı nedenidir. Bu kas sorunları müzminleştikçe bağlı olduğu boyun omur eklemlerini sıkıştırarak ikincil bir ağrı, baş dönmesi, kulak çınlaması gibi sorunlara yol açar. Ayrıca kaslardaki sertlik ve omur eklemlerinde kireçlenmeye bağlı sinir yollarındaki daralma da sinir sıkışması yolu ile ağrı yapar. İşte bunların hangisi veya hangilerinin baş ağrısına neden olduğu muayene ve çeşitli testlerle tespit edilerek tedavisi planlanabilir” diye konuştu.
AĞRI VÜCUDUN ALARM SİSTEMİ
Ağrının vücudun savunmasında önemli bir alarm sistemi olduğunu kaydeden Güldoğuş, “Bu tür ağrılar, omuz ve boyundan başlayan, kulak arkasından şakaklara ve göz çukurlarına yayılan sıkıştırma ve bazen zonklama tarzında baş ağrıları olarak kendini gösterir. Ağrılar genellikle ağrı kesicilere cevap vermeyen ve uzun süreli olur. Uzun süre ağrı çeken hastalarda, yaptığı işten zevk almayan, toplumdan uzak kalarak ağrısı ile baş başa kalmayı tercih eden ve çok fazla ilaç tüketen bir kişilik yapısı oluşabilir. Sonuçta, ağrı vücudumuzun savunmasında önemli bir alarm sistemidir. Bize arızalı yerleri ve durumları bildirir. Bu alarm sistemi ciddiye alınarak nereden çaldığı saptanmalı ve gereği yapılmalıdır. Düzensiz ve amaçsız kullanılan ağrı kesicilerle alarmı geçici kapatmanın tedaviye bir katkısı olmayacaktır” şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.