
Gazze’yi Meydanda Teslim Alamadılar, Masada mı Alacaklar?
Siyonist İsrail’in, Gazze’deki soykırımını sürdüren saldırıları, modern tarihin en büyük insanlık trajedilerinden birini oluşturdu.
Siyonist İsrail’in, Gazze’deki soykırımını sürdüren saldırıları, modern tarihin en büyük insanlık trajedilerinden birini oluşturdu. 467 gün süren ve 50 binin üzerinde cana mal olan bu vahşi saldırılar, dünyayı derinden sarstı. Gazze’deki hastaneler, okullar, ibadethaneler hedef alındı; insanlar, temel hak ve hürriyetlerden yoksun bırakıldı. Batı’nın demokrasi ve insan hakları söylemleri ise tamamen çürüdü, insanlık değerleri adeta yerle bir oldu.
Buna rağmen, uluslararası camia büyük bir sessizliğe büründü. Türkiye başta olmak üzere, bölge ülkeleri ve dünya genelinde büyük bir kayıtsızlık hakimdi. Birçok ülke, sadece kınama açıklamaları yapmakla yetindi ve soykırımı görmezden geldi. Gazze’de yaşanan bu vahşet karşısında hiçbir somut adım atılmadı, suçlular cezalandırılmadı.
Bugün gelinen noktada, Gazze’nin neredeyse üçte ikisi yok olmuş durumda. 50 binin üzerinde hayatını kaybeden Gazzeli mazlumun çoğunun cesedi hala enkazların altında. Birleşmiş Milletler’in soykırım tanımına uyan bu saldırılar, Gazze’nin halkına karşı işlenmiş en ağır suçlardan biridir. BM’ye göre, bir grup üzerinde öldürme, yaralama, yaşam koşullarını zorlaştırma gibi eylemler soykırım suçları arasında yer almaktadır. Ve Gazze’de, tüm bu suçlar günlerdir devam etmektedir.
Birleşmiş Milletler, Siyonist İsrail’in uygulamalarını soykırım olarak nitelendirmişken, son günlerde yaşanan gelişmeler dikkatleri bir kez daha Gazze’ye çekti. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, ABD ziyareti ve sonrasında Başkan Trump ile yaptığı basın toplantısında, Gazze’nin insansızlaştırılması planlarından söz edildi. Trump’ın açıklamaları, Gazze halkını sürgün etme, onları Ürdün ya da Mısır’a göndermeyi hedefliyor. ABD’nin bu politikası, Gazze’deki soykırımın sadece bir aşaması olarak görülüyor.
Ancak bu açıklamaları şiddetle kınıyoruz! Gazze halkı, zulme karşı boyun eğmeyecek, ne meydanda ne de masada teslim olacaktır. Gazzeli mazlumlar, emperyalizmin ve Siyonist işgalin hedefi olmayı kabul etmiyor. Üzerinde kanlı kentsel dönüşüm projeleriyle Gazze’nin geleceğini şekillendirmek isteyenlere karşı, Gazze’nin halkı direnecek, topraklarından asla vazgeçmeyecektir.
Türkiye olarak, bu konuda daha fazla sessiz kalmamalıyız. Saadet Partisi olarak, Gazze halkının yanında duruyor ve onlara her türlü desteği veriyoruz. Birleşmiş Milletler ve dünya kamuoyunun daha aktif bir şekilde harekete geçmesi gerektiğini savunuyoruz. Gazze’nin, sadece ve sadece Gazzelilere ait olduğunu tekrar tekrar vurguluyoruz. Hiçbir dış güç, Gazze’nin geleceği hakkında söz söyleme hakkına sahip değildir. Bu topraklar, tarihin her döneminde olduğu gibi, sadece Gazze halkına aittir.
Siyonist İsrail, dünya çapında yapılan tüm bu insanlık dışı saldırılara rağmen, Gazze’yi teslim alamayacak ve bu soykırım, bir gün mutlaka hesap sorulacak şekilde tarihe gömülecektir. Emperyalizmin ve işgalin yıkıcı etkileri, bir gün sona erecek ve Gazze, zulme karşı direnen tüm halkların zaferi olacak.
Gazze’nin, insanlık onuru ve direncinin sembolü olarak yaşamaya devam edeceğini unutmamalıyız. Gazze'nin geleceğine yalnızca Gazze halkı karar verecektir!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.