Engelli çocuğu olan çalışanlara 10 günlük mazeret izni verilmesi konusunda MHP Samsun Milletvekili ,aynı zamanda TBMM Sağlık,Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Cemalettin Şimşek’ in TBMM deki makamına gittik.Bildiğiniz gibi Mazeret İzni yasa taslağında engelli çocuğun 16 yaşına dek anne ya da babası bu izni kullanabilecekti.Sayın Cemalettin Şimşek yasa taslağının görüşülmesi sırasında yaş sınırının kaldırılması hususunda sunduğum gerekçeleri değerlendirerek maddenin yaş sınırı olmaksızın kabulünü aynı zamanda yasa maddesinin 657 Sayılı Yasa ile birlikte 926 ve Uzman Erbaş Kanununa geçmesini sağlamıştır.Sayın Cemalettin Şimşek TBMM de ‘’Engelli çocuğu ve bakıma muhtaç yakını olan çalışanlara günlük bakım izni verilmesi,18 yaşını dolduran erkek engelli çocukların Sosyal Güvenlik Haklarının korunması,üstün yetenekli engelli bireylerin sınavsız üniversiteye geçiş hakları ile ilgili soru önergeleri de vermiştir.Bugün kendisine hem teşekkür ettik hem de üzerinde durduğumuz çalışmalar konusunda destek istedik.Kendisine sunduğumuz çalışmalarımızdan biri ‘’ağır engelli çocuğu olan (engel oranı %90 ve üzerinde olan ) annelere yarı zamanlı çalışma ve engelli memurlara verilen erken emeklilik hakkına benzer bir düzenlemenin yapılması,diğeri ise engelli çocuğu ve bakıma muhtaç yakını olan  çalışanlara günlük eğitim ve bakım izni düzenlemesinde yasal dayanağın oluşturulmasıdır.Kendisi bu konularda olduğu gibi kendi tespitleri olan sorunlar üzerinde çalışmalarına devam edeceğini,bunların kendisinin görevleri içinde olduğunu belirtti.

TBMM deki diğer görüşmemiz Eskişehir MHP Milletvekili Sayın Ruhsar Demirel ile idi.Kendisi ile görüşme sebebimiz öncelikle vermiş olduğu yasa tasarısıydı.Ailesinde genetik hastalık olan çiftlerin sağlıklı bebek sahibi olmaları için Genetik Ayrıştırma Yöntemi ile Tüp Bebek Tedavisi ödemelerinin SGK ödeme kapsamına alınması talebimi geçen hafta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Gazi Alataş’a iletmiştim.Bu konuda Sosyal Güvenlik Kurumuna 20 Ağustos 2014 tarihli verilmiş ancak henüz cevaplanmamış bir dilekçem de var.Bu konuda kamuoyunda farkındalık yaratmamda Hürriyet Gazetesi yazarlarından Sayın Ayşegül Domaniç Yelçe’ den sonsuz destek görmekteyim.Genetik hastalıklar çoğunlukla bir engelliliğe neden olduğu için bu sorun toplumsal bir sorundur.3960 Sayılı Kalıtsal Hastalıklarla Mücadele Kanunu 1.Maddesinde ‘’Devlet, kalıtsal kan hastalıklarından thalessemia ve orak hücreli anemi dahil olmak üzere, bütün kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele eder.  Bunun için gerekli ödenek Sağlık Bakanlığı yılı bütçesine konulur.’’ifadesine  ve 5378 Sayılı Engelliler Yasası11.Maddesinde ‘’ Yeni doğan, erken çocukluk ve çocukluğun her dönemi fiziksel, işitsel, duyusal,  sosyal, ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin izlenmesi, genetik geçişli ve engelliliğe neden olabilecek  hastalıkların erken teşhis edilmesinin sağlanması, engelliliğin önlenmesi, var olan engelliliğin şiddetinin olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi ve ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin çalışmalar Sağlık Bakanlığınca planlanır ve yürütülür’’ifadesi yer almaktadır. Dayanağını bu iki kanun maddesinden alarak başlattığım çalışma hakkında Sayın Ruhsar Demirel’in mecliste verdiği kanun tasarısı bizler için büyük bir adımdır. Görüşmemizde kendisine teşekkür etme fırsatı bulduğum gibi engelliler ile ilgili diğer konulardan da konuştuk.12 yıldır çalıştığım TSK Elele Vakfı GATA  Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde sayısız aile ile görüşme fırsatı buldum. Engelliler ve ailelerinin yaşadığı sorunlara hem birebir yaşayarak hem de görüştüğüm ailelerden ve engellilerden edindiğim bilgilerle hakim olma fırsatım oldu.Kendisine çalışma yaptığım diğer dosyaları anlattığımda; Sayın Ruhsar Demirel yaptığım çalışmalarda oluşturduğum talepleri görmek istediğini ve bunlar üzerinde çalışabileceğini iletti. Bundan sonraki süreçte engelliler adına birlikte çalışmaya başlayacağız.

Engelli memur ve engelli çocuğu olan tüm personel için lojman düzenlemesi konusunda çalışmalarımızın devam ettiğini, bu konuda makul bir düzenlemenin çok yakında Yönergede yer alacağını, TSK İzin Yönetmeliğinde ‘’engelli çocuğu ve bakıma muhtaç yakını olan çalışanlara günlük eğitim ve bakım izni’’ düzenlemesinin yapılacağı haberini vermek isterim.TSK İzin Yönetmeliğinde düzenleme yapıldığında ilgili birim tarafından yayınlanacak bir emirle günlük eğitim ve bakım iznini TSK da çalışan memurlar da kullanabilecektir. Eğitim ve bakım izni engellilikten etkilenen çalışanların yaşadığı sıkıntılardan sadece biri.Engelli çocuğu olan ailelere yönelik düzenlemeler bir çok kurumdan önce TSK da yapılmakta ve yapılmaya da devam edilmektedir.

Kadro tahsisi tamamlanmak üzere olan ve GATA’ da kurulacak olan ‘’Engelli Hakları Birimi’’ yakında faaliyetlerine başlayacaktır. Genel Kurmay Başkanının izniyle açılacak olan Koordinasyon Birimi tüm TSK personeline hizmet verecektir. Engelli çalışanları ve engelli yakını olan çalışanları bilgilendirme görevinin yanında, sorunların tespiti ve sorunlara yönelik taleplerin oluşturulmasını da görev edinecektir. Bu yeni oluşumda görev alacağımı da sizlere iletmek isterim.
20 Ekim 2014 Pazartesi Günü SERÇEV-Serebral Palsili Çocuklar Derneği Başkanı Sayın Edibe Sinem ERSOY ve Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Özlem ŞEKER ile Aile Ve Sosyal Politikalar Bakan Müsteşar Yardımcısı Sayın Gazi ALATAŞ ile görüştük. Serebral Palsili çocukların son yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliğindeki bir değişiklikle fizik tedavi seanslarına getirilen sayı ve yaş sınırlaması en önemli gündem maddemiz idi.Sayın Gazi ALATAŞ ile Engelliler Konfederasyonunun düzenlediği ‘’Engellilerin İstihdamı ve Sosyal Güvenlik Sorunları ‘’konulu kongrede kendisiyle tanışma fırsatı bulmuştum.Yaptığım çalışmaları içeren SİMESEN Engelliler Komisyon dosyasını kendisine sunmuştum. Bakanlıktaki ziyaretimiz sırasında dosyamızı masasının üzerinde gördüm. Kendisi dosyanın içeriği ile ilgili inceleme yapacakları sözünü verdi. Ziyaretimizde bizleri ilgi ile dinledi ve benim de hep savunduğum ‘’ bir sorunu yaşayanların yüzdesi düşük olabilir, asıl bu konulara çözüm bulmak gerekir’’ dedi.