ÇİN – TÜRK İLİŞKİLERİNDE KÖKTÜRK YAZITLARI!
Hayat iki seviyede ifade edilebilir.
İndirgemeci ve semantik.
Peki indirgemeci ne demek?... Semantik ne demektir?...
İndirgemeci; her şeyi basite indirgeme huyunda olan (kimse, görüş).
Semantik ise; “anlama” demektir. Felsefik olarak, mantık olarak, dil olarak anlamak demektir.
Yaşanılan olayları indirgemeci seviyede analiz ettiğimizde;
Sosyal medya kullanıcılarının ve bazı akademisyenlerin sosyal medyada okudukları her şeyi indirgemeci olarak, sorgulamadan twitlemekle, paylaşmakla meşgul olduklarını görmekteyiz.
Ayrıca sayısız indirgemeci bakış açısı olan kurumlar, kuruluşlar….
Benim bugün sizinle paylaşmak istediğim konu, geçen hafta sosyal medyada Çin’den gelen “bir kısım hibe” denilen kitler ile ilgili ortaya çıkan kutuplaşma. Gündeme gelmesi bile can yakıcı olan tartışma. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını benimsemiş ve O’nun “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir” sözünden yola çıkarak inanıyorum ki kendisi de yaşıyor olsaydı, bu durum karşısında öfkelenir, ülkemizin kendi aşısını üretemeyip hangi sebeple olursa olsun hibe edilmesinden duyduğu hicapla herkese tepkisini dile getirirdi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisine sormuşlar;
- “Sizce Atatürkçülük nedir?” diye,
Kendisi,
- “Atatürkçülük ülkeyi bir adım daha ileri götürmektir” diyerek cevap vermiştir.
Oysa bu tartışma bize gösterdi ki; ne ülke bir adım ileri gitti ne de kimse kimsenin düşüncesini değiştirebildi. Sadece gündemi meşgul etmekle kaldı, ayrıca vakit kaybına sebebiyet verdi.
Hâlbuki ki Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gitmek istiyorsak yapmamız gereken, ahlakla pekiştirip birbirimizin aklı olmak, üretime dayalı çözümler bulmak olmalıydı.
Ben meseleye farklı bir bakış açısı ile bakmak istiyorum.
Bilge Kağan, Köktürk yazıtlarında (Orhun Abidelerinde) Çin – Türk münasebetlerini anlatırken;
“Çinlilerin tatlı sözüne, yumuşak ipeklisine inanmayın. İnanıp onlara yakın durmayın. Yakın durduğunuzda size önce “iyi hediyeler vereceğim”, “sizi tatmin edeceğim” gibi bir takım aldatıcı yaklaşımlar geliştirirler. Akabinde onlara karşı bir hata işlediğinizde soyunuzu kazırlar. Çin ile münasebetlerde sizin onlarla yakınlığınız onlar tarafından dikkate alınmaz, eninde sonunda size bir karşılık verirler” diyor.
Eğer bu gerçeklerle yaşamak, ülkemize ve milletimize faydalı olmak istiyorsak indirgemeci değil semantik olmak, anlamak zorundayız!
Bizlerin donanıma değil, donanımı donanım yapan yazılıma ihtiyacı var!
Olaylara indirgemeci değil semantik bakanlar olarak da, yazılımın; zeki ve ahlaklısını görmek istiyoruz!
İdlib’te şehit düşen askerlerimize ve Covid-19 virüsünden vefat eden vatandaşlarımıza, Yaradan’dan rahmet, gazilerimize acil şifalar, ailelerine sabırlar, tüm okuyucularımıza da sağlıklı kalmaları temennisi ile iyi hafta sonları dilerim….
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.