Saadet Partisi(SP) Samsun İl Başkanı Temel Armutçu; "Ramazan Bayramı öncesinde yapmış olduğumuz basın açıklamasında Sayın Cumhurbaşkanımızdan "Bu pandemi sürecinde oluşan kaosu fırsata çevirmek için devlete ait, ekilip biçilebilir tarım arazilerini, ekme garantili bu millete kiralayın ya da yarıya (ortaklık) verin. Teşfik olarak da tohumu, gübreyi ve sulama ekipmanlarını bedava, yakıtı da vergisiz verin. Millet üretsin, hem ülke hem de millet kazansın" şeklinde bir talebimiz olmuştu.

Bunun üzerine bazı dostlarımız bizi arayarak "Sayın Başkanım, teklifiniz çok güzel. Ama bu ülkede meralarda bile hayvan otlatmak ücretli iken devlete ait tarım arazilerinin çiftçiye, teklifinizde belirttiğiniz şartlarla verilmesi mümkün değildir" deyince, ister istemez biraz duraksadım. Büyükbaş veya küçükbaş hayvanım olmadığı için sadece "nasıl yani?" diyebildim.

İletilen konu önemliydi. Zira her zaman önemli olan tarım ve hayvancılık, yaşadığımız şu günlerde daha da ehemmiyet kazanmıştı.

Konuyu araştırdığımızda ise vahim gerçekle karşılaştık maalesef.

28 Şubat postmodern askeri darbesine karşı duramayıp, komutanların karşısında adeta esas duruşa geçerek, askerleri memnun edecek yönetim tarzı sergilemeyi, demokrasiyi korumak ve kurtarmak zanneden siyasetçilerden Mesut Yılmaz'ın Başbakan olduğu, CHP'nin de hükümeti dışarıdan desteklediği ANAP-DSP-DTP azınlık hükümetince, 25.02.1998 tarihinde 4342 sayılı Mera Kanunu çıkarılmış. Bu Kanunun 26.maddesi hükümlerine göre oluşturulacak Komisyonun belirleyeceği bedel üzerinden de mera ve yaylaklarda otlayacak büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için otlatma bedeli alınıyor.

Yani; köylünün veya köy arazisinde kiralama usulü ile hayvancılık yapanların, meralarda veya yaylaklarda hayvan otlatması paralı hâle getirilmiş.

18 yıldır tek başına iktidarda olan Ak Parti, Ceza Kanunundan İş Kanuna, Medeni Kanundan Sendikalar Kanununa, Borçlar Kanunundan Vergi Kanununa kadar birçok kanunları ya silbaştan komple değiştirdi ya da baştan aşağı çok büyük değişiklikler yaptı. Mera Kanununda da zaman zaman bazı düzenleme ve değişiklikler yapmış olmasına rağmen, 26.maddedeki otlatma bedelinin iptal edilmesi ile ilgili hiçbir düzenleme yapmadı.

Meralarda ve yaylaklarda hayvan otlatmanın bile ücretli hâle getirildiği ülkemizde, Tarım ve Orman Bakanımız da kalkmış "Tarımda tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktık. Bunu da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte başardık. Tarımsal üretimimiz Hollanda, Fransa, İspanya gibi tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı" diyebildi. Hem de Hollanda'nın geçen yılki tarım ihracatı 105 milyar dolar, bizimki ise 18 milyar dolar olmuşken. Şaka gibi...

Yap-İşlet-Devret modeliyle TOBB’a tahsis edilen, tadilat ve onarım projesini ise Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaslan’ın eşiyle ortak olduğu Arme Concept Şirketinin yaptığı, 27 Mayıs 1960 menfur ve kanlı darbesi yargılamaların yapıldığı Yassıada, darbenin 60.yıl dönümünde partili Cumhurbaşkanımız tarafından "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak açıldı. Her tarafı betonlaştırılmış bir şekilde tabiki.

Söz konusu açılışa MHP Genel Başkanı Bahçeli de katıldı. 27 Mayıs darbesinin bildirisini radyodan saat 05.30'da Kurmay Albay Alparslan Türkeş okumuşken, Bahçeli törende darbelere tepki gösterdi. Şaka gibi...

Aralıklarla da olsa 1969-1997 yılları arasında MHP Genel Başkanlığı yapan Türkeş'in, Menderes ailesinden "sonunun bu şekilde olmasını hiç arzu etmemiştik, vahim bir şekilde sonlandığı için sizden özür diliyorum" dediğini veya Menderes, Polatkan, Zorlu'nun itibarlarının iade edilmesi ile ilgili bir beyan verdiğini veya askeri darbenin bir parçası olduğundan dolayı kamuoyundan özür dilediğini veya 27 Mayıs darbecilerinin yargılanması gerektiğiyle ilgili bir beyanını hatırlayanınız var mı?

Darbelerin ürünü olan, darbelerin himayesinde veya gölgesinde siyaset yapan, inanılması mümkün olmayan demeçler vererek şaka yapmaya çalışan siyasilerin bu millete bir özür borcu olması gerekir" dedi.