BAĞIMSIZLIĞIMIZIN BÜYÜK MİMARI HAYDAR ALIYEV'DİR
18 Ekim Bağımsızlık Günün Kutlu Olsun Can Azerbaycan
Büyük siyasi tecrübeye sahip olan Haydar Aliyev'in ülkede hakimiyete dönüşü ile Azerbaycan'da tehlike atlatıldı..... Bağımsız bir devlete sahip olmak, kendi kaderini ve kaderlerini bağımsız şekilde tayin etmek bir halkın elde edebileceği en büyük başarıdır. Bir milletin kazanabileceği diğer başarılar sadece bağımsız devlete sahip olduğunda mümkündür. Rastlantısal değildir dünyada 5000'a yakın halk mevcut olduğu halde toplam 200 devlet var. Zira Azerbaycan halkı tarih boyu kendisinin devlet geleneklerine sahip olmuş, işgalcilere ve emperyalizme karşı mücadele etmiş ve sadece YİRMİNCİ yüzyılda iki defa bağımsızlığını elde ede bilmiş ve bunu başarıyla devam etdirmektedir. 1918 yılında kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti toplam 23 ay yaşadı. İkinci tarihi fırsat bir daha 70 yıl sonra ortaya çıktı. Sovyet imparatorluğunun dağılması Azerbaycan halkına kendi ulusal bağımsızlığını sağlamak imkanı verdi. 1991 ekim 18'de Azerbaycan Cumhuriyeti Ali Sovyeti'nin oturumunda "Azerbaycan'ın devlet bağımsızlığı hakkında Anayasa Maddesini" kabul etti. Bu önemli tarihi belgeyle halkımız uzun yıllardan beri istediği özgürlüğüne kavuştu. 1991 yıl. Meydanlar kükrü'yordu. Özgürlüğün yaklaştığını duyan halk kendi ezeli ve ebedi arzusuna kavuşmak, bu tarihi anı hızlandırmak için her şeye hazırdı. Bu halk meydan hareketinde artık Ocak katliamını görmüştü. Sovyet İmparatorluğun tankları da artık özgürlüğe giden yolun önünü kesmeye muktedir değildi. Kendisinin istiklal mücadelesinde nice şehit ve kurbanlar vermiş Azerbaycan adım adım, inatla bağımsızlığa doğru gidiyordu. 1991 yılının bir sonbahar günü uzun yoğun tartışmalardan sonra "Azerbaycan'ın devlet bağımsızlığı hakkında Anayasa Maddesini" kabul etti. Böylece Azerbaycan'ın tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı atıldı. Bir yandan imparatorluğun dağılmaya başlaması, diğer taraftan halkın artmakta olan baskıyı cumhuriyetin egemen sınıflarını hareket yapmak zorunda bırakmıştı. Yukarılarda böyle düşünüyorlardı, bu belgenin kabul edilmesi halkı sakinleştirecek, iktidarın ömrünü uzatmaya olanak sağlayacaktır. Bu nedenle dətəsadüfü değildi ki, Anayasa Maddesi ilk aşamada sadece kuru kağıt olarak kalıyor, Azerbaycan yine de Moskova'dan idare edilir, rejim Kremlin'in dedıyı ile oturup duruyordu. Ama şimdi bunlar geride kalmıştır. Azerbaycan Cumhuriyetinde 1991 aralık 29'da halk oylaması yapıldı. Referandum bulleteninə bir kelime yazılmıştı: "Siz Azerbaycan'ın devlet bağımsızlığı hakkında Azerbaycan Yüksek Kurulu'nun kabul ettiği Anayasa Madde "sine tarafdarsınızmı"? Oy hakkı onların% 95 si çoğu referandumda katıldı. Azerbaycan oybirliğiyle cumhuriyetin bağımsızlığına taraftar çıktı. Bağımsızlığı ilan etmiş Azerbaycan Cumhuriyeti çok karmaşık tarihi ortamda faaliyet göstermeye başlamıştı. Onun bağımsızlığını dünya devletleri tanıdı. Azerbaycan Cumhuriyeti'ni ilk olarak 1991 kasım 9'daTürkiye Cumhuriyeti, sonra Romanya (11 aralık 1991), Pakistan (13 aralık 1991), İsviçre (23 aralık 1991), İran (25 aralık 1991), ABD (23 ocak 1992), Rusya (10 nisan 1992) ve b. devletler tanıdılar. Azerbaycan'ın BM'YE üye kabul edilmesi ile (2 mart 1992) onun uluslararası alanda de-facto tanınmasına başlandı. Fakat bağımsızlığını kazandıktan iki yıl sonra halkımız yeni onu kaybetme tehlikesiyle karşılaştı. Bir yandan Ermenistan silahlı kuvvetlerinin saldırısı sonucunda geniş boyut almış Birinci Karabağ savaşı, diğer taraftan devlet yönetiminde olan vasıfsız kişilerin yürüttükleri yanlış politika ve yurtiçinde yaşanan siyasi çekişmeler, bölücüler hareketi bağımsızlığın beşiyindəcə boğulması tehlikesini gerçekleştiriyordu. Fakat büyük siyasi tecrübeye sahip olan Haydar Aliyev'in ülkede iktidara dönüşü ile bu tehlike atlatıldı. Daha Sovyet devletinin yeterince güçlü olduğu ve milli düşünceli insanlara karşı uzlaşmaz bir tutum sergilediği bir dönemde dahi önderin nice Azerbaycan aydınlarını koruduğu, onları sovyet hapishanelerinde çürümekten kurtardığı hepimize iyi bilinen bir gerçektir. Milli lider Haydar Aliyev baskılara maruz kalan böyle insanları çeşitli yöntemlerle korumakla, yüzlerce Azerbaycan gencinin dünyanın saygın üniversitelerinde eğitim almasını başarmakla gelecek bağımsız Azerbaycan için kadro potansiyelini hazırlamış oldu. Şimdi bağımsızlığımızın siyasi ve ekonomik sütunları giderek güçleniyor. Halkın kendi geleneği açısından hiçbir rahatsızlığı yok. Bağımsızlığın kaderini belirleyen temel faktörler korunuyor, geliştiriliyor. Devletçiliğin güçlendirilmesine, ekonominin gelişmesine, milli-manevi değerlerin korunmasına aynı derecede önem veriliyor. Azerbaycan bugün hem siyasi, hem de ekonomik açıdan dünyanın kudretli devletlerinden birine dönüştü. Ekonomik büyüme hızına göre ülkemiz sadece bölgede değil, hem de dünyada lider konuma ulaştı. Bölgede hiçbir büyük proje Azerbaycan'ın katılımı ve onayı olmadan uygulanmıyor. "Yüzyılın anlaşması" çerçevesinde gerçekleşen "Bakü-Tiflis-Ceyhan" Ana İhraç Boru Hattı artık petrolümüzü dünya pazarına çıkartıyor. Bu hat hem Güney Kafkasya'da güvenliğin sağlanmasında, hem de halkımızın daha huzurlu yaşamasında önemli rol oynuyor. Azerbaycan halkı devlet kuruculuğu sürecinde en önemli amaç, istek ve amaçlarını gerçekleştirerek daha önce tüm alanlarda elde ettiği başarılarla haklı olarak iftihar edebilir. Sayın cumhurbaşkanımız İlhamaliyevin yürütdüğü başarılı iç ve dış politikamız sayesinde devlet geleneklerimiz güçlenmiş, ekonomimiz gelişmiş, kültürümüz zenginleşmiştir. Bugün ''Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'' her vatandaşımız ve yurtdışında yaşayan yurttaşımız için asıl gurur kaynağıdır!
ÜLKER PİRİYEVA - ULUSLARARASI GAZETECİ
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.