İstifa kurumunun da dejenere edildiğini dile getiren Tufan Akcagöz, “Bunların Belediye Başkanlığı döneminde onlarca felaket yaşadık. İstanbul’u defalarca sel aldı, bir çok insanımız hayatını kaybetti. İstanbul, Ankara rant rantiyeye çevrildi, tek bir istifa yok; ama şimdi Saray’ın iradesiyle patır patır istifalar geliyor. Demokratik bir ülkede kabul edilebilir bir durum değildir. O halde biz, Başkanlık sitemine geçiyor muyuz, geçmiyor muyuz derken, çoktan monarşiye geçmişiz. Tek bir kişinin iradesinin bu denli baskın olduğu rejim, başka nasıl adlandırılabilir? Hani Başkanlık rejimine geçince kuvvetler tam olarak birbirinden ayrılacak, ülke özgürleşecek ve demokratikleşecekti? Bunun böyle olmadığını, köşe bucak gezerek Samsun’da anlatmaya gayret gösterdik. Ne oldu? Biz söylemiştik demenin kime ne faydası var? Böyle bir sistemden, kim neden mutlu ve memnun olabilir? Ekonomik menfaati olanlar için söylüyorum, cebinizdeki para sizi özgür kalmayacağı gibi, ülkemizi de daha yaşanılır kalmayacaktır. Bu yapıya destek veren, referandumda ‘evet’ diyen herkes, kendisini sorgulamalıdır. Açsınlar televizyon ekranlarını, gördükleri tablodan memnunlar mı, kendilerine bir sorsunlar.” dedi. 

          Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, istifa dayatmasına karşı direnme emaresi gösterdiğinin sezildiğini, ancak her ne olduysa tarih vererek ve cumartesi gününü işaret ederek istifa edeceğini açıkladığını söyleyen Tufan Akcagöz, “Bu bir temizlik operasyonu ise, neyin temizliğidir? Bu Belediyeler ile ilgili, sizin bildiğiniz ama kamuoyunun bilmediği ne var? Yolsuzluk mu yapmışlar, hırsızlık mı yapmışlar? Hatta kamuoyu da iddiaları yakından takip ediyor ki; FETÖ ile iltisakları mı tespit edilmiş? Ortada bir suç varsa, bunun tek gereği istifa değildir. Mutlaka yargı eliyle de ibra edilmeniz gerekir. Tayyip Erdoğan’ın, Belediye başkanlarını istifaya zorlarken bedeli ağır olur demekle, kastettiği nedir? Tüm bu yaşanan gelişmeler, Türkiye cumhuriyeti devletinin hukuk devleti olmaktan çok uzaklaştığını göstermektedir.Özellikle, FETÖ iddialarının üzerinde durmak gerekir. Ülkemizin hapishanelerinde aynı iddialarla, hatta daha basit, basmakalıp bir takım iddialar üzerine 15 aydır tutuklu olanlar var. Dolayısıyla, bir kısım belediye başkanlarının bu örgütle ilgili bağlantılarını ortaya koyan bilgi ve belgeler varsa, bunun gereği, olayı örtbas etmek değil, yargıya intikal ettirmektir. Gelinen noktada Tayyip Erdoğan’ın göstermiş olduğu çaba, beyaz bir sayfa açma çabasıdır. Ancak bu ellerle, bunca şey yaşandıktan sonra, beyaz sayfa açmaları da mümkün değildir. AKP iktidarı, gitmeye mahkumdur. Türkiye’nin bekası için de bu önemlidir. Şayet ülke tarihi açısından beyaz bir sayfa açılacaksa, terör örgütleri ile işbirliği yapmış tüm AKP kurmayları yargılanmadan bu mümkün olmaz. Hafta sonu Melih Gökçek, kendi beyanına göre, istifa ediyor. İyi de, Bülent Arınç’ın Gökçek’e hitaben söylediği ‘Ankara’yı parsel parsel sattın” sözlerini unutacak mıyız? “ diye konuştu.