MHP Bafra İlçe Başkanı Av. Hüseyin Acar açıklamalarını şöyle sürdürdü: MHP ve genel Başkanımız Devlet Bahçeli, çözüm sürecinin yanlışlığını sürekli ortaya koydu. MHP grup toplantılarında, 9 ilde yapılan büyük mitinglerde, seçim mitinglerinde, basın toplantılarında, sosyal medya açıklamalarında, TV programlarında bu sürecin çözülme süreci olduğunu vurguladı. Kardeşliğimize zarar verdiğini açıkladı, terörle, teröristle müzakere değil mücadele edilmesi,  ellerinde silah olanlarla konuşulmaması, pazarlık yapılmaması gerektiğini anlattı. Devletimizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne zarar verileceğini anlattı. Ne yazık ki AKP hükümeti oy devşirmek için bunlara dikkate almadı. Ülkemizi teröre teslim etti. Kandile, İmralı’ya teslim etti. Analar ağlamasın, şehitler gelmesin diye güzel sözlerle süslenen ihanet sürecinde akil adamları, bölücü başını şirin gösterenler şimdi şehit cenazelerinde kıyamete kadar şehit gelse mücadele edeceğiz diye başka bir istismar yapıyorlar. Bizlere kanla besleniyorlar, şehitler istismar ediyorlar diyenler Camilerde şehitlerimizin tabutu başında konuşuyorlar.  Habur rezaletini, çadır mahkemeleri, Şivan Perver ile kuçaklaşmaları bizlere yaşattılar. Güneydoğuda girilemeyen ilçeler var. Sürekli özerklik ilan ediliyor. En sonunda ise MHP ‘yi dinlemedik onlar haklı çıktı diye itiraf ettiler. Keşke biz haklı çıkmasaydık. Keşke ülkemiz uçurumun kenarına gelmeseydi.

MHP Bafra ilçe Başkanı Av.Hüseyin Acar Suriye konusunda da MHP’nin haklı çıktığını ifade ederek şunları söyledi: Önce Esad’la el ele kol kola pozlar verdiler. Ailelece tatiller yapıldı. Sonra ise düşman oldular. İŞİD’i başımıza bela ettiler. Ülkemizde sayısız insanımızın ölmesine neden oldular. MHP olarak izlenen dış politikanın yanlış olduğunu, Ortadoğu bataklığından uzak durmamız gerektiğini sürekli söyledik. Sonuçta terör ülkemizin kalbinde kendini gösterdi.  Sınırlarımız yolgeçen hanına döndü. İstihbaratımız iflas etti. Ülkemize giriş yapan Suriyelilerin terörist mi, ajan mı olduğu belli değil. Keşke MHP olarak haklı çıkmasaydık da insanlarımız ölmeseydi.  Komşularımızla sıfır sorun dediler, her komşumuzla savaş edecek hale geldik. Uyguladıkları bu yanlış dış politikalar ile Türkiye’mizin ve insanlarımızın başını belaya sokacaklar.  MHP olarak 17-25 Aralık için bırakın yargı karar versin. Bu işe siyaset karıştırmayalım. Yolsuzlukların, rüşvetin üzerine gidelim, ucu nereye ve kime dayanırsa dayansın bu işi yargı çözsün dedik. Mecliste parmak kaldırmalar ile aklamalar yaptılar, koalisyon kurmaktan kaçtılar. MHP iktidarında tüm yolsuzlukların hesabı sorulacak. Zarraf ve 4 bakan yargıya teslim edilecektir.

MHP Bafra İlçe Başkanı Av. Hüseyin Acar açıklamalarını şöyle tamamladı: Ülkemizde büyük bir gelir dağılımı adaletsizliği oluşturdular. Zengin daha zengin oldu. Yandaş medya, yandaş zenginler oluşturuldu. Ama emekliyi, asgari ücretliyi, dul ve yetimi, esnafı, işçiyi, memuru, çiftçimizi unuttular. 96 bin öğretmen açığımız olmasına rağmen Öğretmenlerimiz yıllardır atanamıyor. Öğretmenlerimizi sahipsiz bıraktılar. MHP tüm adaletsizlikleri sona erdirecektir. Refahı toplumumuzun tüm kesimlerine yayacaktır.  MHP’nin emeklilere iki maaş ikramiye verilmesini, asgari ücretin net 1500 TL olmasını, çiftçimize verilecek mazotun 1750 lira olmasını, öğretmenlerimizin atanmasını,  çözüm sürecinin bitirilmesini, 17-25 Aralık’ın yargıya taşınmasını, anayasanın değiştirilemez 4 maddesine dokunulmamasını kabul etmeyerek koalisyondan ve hesap vermekten kaçanlar, Dolmabahçe sarayında bölücü başının 10 maddesini kabul ettiler. Bizim anayasanın değiştirilemez 4 maddesi dediğimiz maddeler. Başkentimizin Ankara’nın Bayrağımızın, ülkemizin isminin ve dilimizin değiştirilemeyeceği maddelerdir. Bu 4 maddeyi kabul etmeyen AKP hükümeti, Başkenti başka yer mi yapmak istiyorlar, Türk Bayrağımızı ve ülkemizin ismini mi değiştirmek istiyorlar, dilimizi mi yok edecekler. Neden bundan rahatsız oldular ve koalisyondan kaçtılar. Biz koalisyondan kaçmadık. Biz ülkemizin ve insanlarımızın menfaatlerini savunduk. Hırsızlıklara göz yummadık.  Biz bu nedenle bunları insanlarımızın bildiğini anlatmak, milletimizin gözünden bir şey kaçmadığını ortaya koymak için SEN BİLİRSİN TÜRKİYE dedik. Evet, milletimiz her şeyi biliyor ve 1 Kasımda da sandıkta cevabını verecektir.