Acar, '' Cumhuriyetimiz üzerindeki saray saltanatı bulutlarına 1 Kasım seçimleri ile Türk Milleti son verecektir.     

              Bugün, milli birlik ve bütünlüğümüzün iç ve dış kaos faillerince çevrelendiği, ilaveten karamsarlıkların hakim olduğu alacakaranlık bir dönemden geçmekteyiz.

              Ülkemizde yaşanılan kanlı mizan 13 yıllık AKP iktidarının ürünüdür. Türkiye’nin toplumsal huzuru baltalanmıştır.

  AKP iktidarının açılım safsatasına göre Analar ağlamayacak, Cudi’de çiçek toplanacak, Ağrı’da piknik yapılacak, Dicle ve Fırat’ın sularında korkusuzca serinlenecek, özlemler vuslata dönüşecekti.

              Özlemler vuslata dönüşmedi, ama vuranlar, çalanlar, kıyanlar, katledenler amacına kavuştular.

              Cizre, Yüksekova, Nusaybin gibi ilçelerimizde yılların ağır ihmali ile sözde kanton yönetimler teşebbüsü görülürken, hükümet uyumuş veya bu fiili işgal denemesini önemsememiştir.

               Recep Tayyip Erdoğan ve İmralı canisinin müştereken terfi ettirip PKK’ya armağan ettiği ne kadar isim varsa, çözüm sürecinde rol alan, müzakere ve melanet kadrolsrı tarihe kara bir leke olarak geçeceklerdir. Şehitlerin kanı, adı sanı yakinen bilinen yıkım kadrolarının eline bulaşmıştır.

               Dolmabahçe’de söz kesen bölücülük ortaklarının bugünlerde birbirini suçlaması, birbirine yüklenmesi yalnızca dönemsel bir kurnazlığın, stratejik bir rol paylaşımının neticesidir.

                Milliyetçi kadrolar olarak ileri sürdüğümüz, kaygı ve uyarılarımızı vehim, asılsız korku, kötümserlik şeklinde yorumlayanlar şimdilerde bizimle aynı çizgiye gelmişlerdir.

                 Dün söylediklerimizin bugün teker teker çıkması bir kehanetin değil, millet ve tarih şuuruna sahip olmanın üzücü de olsa acı bir gerçeğidir.

                 Uygulanan yanlış politikaların sonucu olarak ,AKP eskimiş, yıpranmış ve geriye sarmaya başlamıştır.

    Ülkemizde yaşanan buhran ve kaos ortamının sona ermesi, millet iradesinin yeniden hakim kılınması için, milli ve ahlaklı bir hükümeti işbaşına getirmek mecburiyet haline gelmiştir.

                Açıkça beyan ve ilan ediyoruz ki, Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’yi dirliğe, huzura, barışa ve güvenliğe ulaştırmak için 1 Kasım Seçimlerinde iktidara taliptir. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’yi sahipsiz bırakmayacaktır.

                Terör bitsin, Türkiye büyüsün isteniyorsa biz hazırız.

                Dökülen şehit kanlarının hesabı Milliyetçi Hareket Partisi tarafından mutlaka sorulacaktır.

    Ne sarayın komploları, ne Davutoğlu’nun acizlikleri, ne küresel tuzak ve senaryoların şiddeti bizi yolumuzdan çeviremeyecektir.

    Tüm halkımızı Türk Milletinin bekası için seferberlik ruhu ile mücadeleye, 1 Kasım seçimlerinde MHP çatısı altında birleşmeye davet ediyorum.

            Saygılarımızla…